Büyük beğeniyle takip edip her
sinema projesini zevkle seyrettiğim Mert Fırat oyuncu kadrosunda olunca, 22
Kasım’da sinema salonuna koştum. 5 sene boyunca tiyatroda büyük ilgi gören
Polonyalı Andrzej Saramonowicz’in oyunu Testosteron, İlksen Başarır ve Mert
Fırat tarafından senaryolaştırılmıştır. Yönetmen koltuğunda da Başarır
oturmaktadır. Önceki projeleri “Başka Dilde Aşk” ve “Atlıkarınca”yı
ne kadar beğendiğimi bilmek isterseniz göz atmanızı öneririm! Komedinin oyuncu kadrosu evlere şenlik: Onur Ünsal, Mert
Fırat, Emre Karayel, Timur Acar, Tuna Kırlı, Metin Coşkun, Cihan Ercan.
Eğlenceli bir düğünde tam imza
aşamasında her şey alt üst olur. Damat dahil yedi erkek, gece düğünün
yapılacağı mekanda toplanırlar. Yedi erkek bir araya gelince konu ne olur? Tabi
ki kadınlar!
Bu projeyle ilgili en büyük
pişmanlığım, tiyatroda izleyememek oldu. Sinema koltuğunda dahi senaryonun,
kurgunun, diyalogların tiyatroda çok etkili olduğunu anlayabilirsiniz. Ben
fragmanı izlemeden sinemaya koşanlardanım. Mert Fırat’ın etkisi büyük olsa
da böyle oyuncu kadrosunu bir arada bulmak hayli zor. Bunu neredeyse her
sahnesinde fazlasıyla ispatlıyor. Tiyatrodan uyarlandığı için birebir sinema
filmi diye nitelendirmek doğru gelmiyor. Sinemanın mekan, dekor, kostüm,
senaryo, kurgu, ışık detaylarını çok fazla kullanmıyor. Diyaloglara dayandırılan
bir proje olmuş; tiyatro havasını size yaşatıyor. Bu iyi mi kötü mü,
kararsızım. Süresi bu senaryoya göre uzun kalıyor. Gerçi senaryoyu kısaltmak da
pek mümkün değil. Sonuçta yedi erkeğin birbiriyle bağlantısı ufak hikayelerle
tek tek ortaya çıkıyor. İlksen Başarır yönetmen koltuğunda çok yorulmadığını
hissettiriyor.
Gelelim spoiler vermeden
senaryonun detaylarına. Gelen en büyük eleştirilerden ikisi senaryonun
fazlasıyla bel altı olması ve kadınlara karşı olmasıdır. Seyrederken ben de
zaman zaman bu sıkıntıyı yaşadım. Diğer yandan, unutmamak gerekir ki filmdeki
tüm karakterler erkek. Erkekler bir araya geldiğinde (hele de mustariplerse)
ister istemez kadınları çekiştirecekler. Küfür de bel altı konuşmalar da
olacak. Amacım erkekleri haklı çıkarmak değil; sadece bunun olağan bir durum
olduğunu fark ettirmek. İlksen Başarır’ın projelerini takip eden biriyseniz bu
filme imza atmasının sebebini biraz daha detaylıca düşünmelisiniz. Kadınlar
bolca eleştirilirken aslında erkeklerin her şeyi tek bir noktada bağlaması
fazlasıyla eleştiriliyor. Senaryoya üstün körü odaklanmamak gerekir!
Oyuncu kadrosuna detaylıca bakmak
gerekirse Onur Ünsal, Emre Karayel ve Timur Acar yedi kişinin içinde en göze
çarpan karakterleri canlandırıyorlar. Her karakterin kendine göre hikayesi,
etkisi, bolca sahnesi olsa da bu üçlü filmi öyle götürüyor ki hayran kalmamak imkansız. Emre Karayel, kahkahasıyla insanı mutlu eden nadir insanlardan biri. Onu ve Timur Acar’ı
pek çok projede görüp bildiğimiz için performansları çok şaşırtmadı. Onur Ünsal
ise beklenmedik bir oyunculuk sergiliyor. Benle yaşıt İzmirli Ünsal,
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunudur. Haluk Bilginer’in yanında
tiyatronun tozunu yutarak önemli oyunlarda yer aldı. “Eğreti Gelin”, “Şaşkın”,
“Devrim Arabaları”, “Pandora’nın Kutusu”, “New York’ta Beş Minare”, “Kaybedenler Kulübü” ve “Jin”de yer aldı. Bu sinema filmlerinin
artacağı, yıldızının her geçen gün daha da parlayacağı kesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder