Daha 12 yaşındayken “Sıcak Saatler” ile hayatıma giren,
sonrasında “Bir İstanbul Masalı”nın
Selim’i olarak kalbimi fetheden Mehmet Aslantuğ, senaryo ve yönetmenliğini
üstlendiği Aşkın İkinci Yarısı’yla karşımızda! Geri bildirimlerin pek iyi olmadığını bilsem de konu Mehmet Aslantuğ iken şansımı denedim. Ekim 2010’da gösterime giren dram ve romantik
türlerindeki filmin oyuncu kadrosunda Aslantuğ’a eşi Arzum Onan, Orhan Güner, Gülenay
Kalkan, Tarık Ünlüoğlu, Emre Karayel, Sanem Fidan eşlik ediyorlar.
Arif ile Zuhal, aşkın en güzel ve saf halini tadarak evlenirler. Fakat bir süre sonra Arif korkularına yenik düşüp
sevdiği karısını terk eder; üstelik eşinin hamile olduğunu bilmeden. İnzivaya çekilerek
ölümü bekler. Ta ki 6 yıl sonra Zuhal elinden tuttuğu küçük bir kızla karşısına
gelene kadar.
Eleştiriler yüzünden filme 1-0
yenik başladım. İster istemez ön yargı vardı. Zamanla bu yorumların haklı
tarafları olduğunu anladım. Öncelikle senaryoyu ele alacak olursam; hayli
bilindik bir hikaye yenilik katılmadan seyirciye sunuluyor. Dil bilgisi, kelime
kullanımı, cümlelerdeki vurgular, derin anlamlar ve hatta bazen beni rahatsız
etse de şairane sözler senaryoya artı puan kazandırıyor. Mehmet Aslantuğ temiz
bir çalışma çıkarmış.
Peki, bu temiz kalem filmi
kurtarıyor mu? Ne yazık ki hayır. Öyle yavaş ilerliyor ki senaryonun ağırlığı
seyirciye geçiyor. Akışında ciddi sorun var. Hayli yoğun duygusallık bir
yandan sizi ele alıyor, bir yandan da abartıya ulaşabiliyor. Seçilen müzikler
başarılı olsa da zaman zaman gereğinden çok öne geçiyor; anlam veremiyorsunuz. Yönetmen
koltuğundaki vasat performans beni üzdü.
Mekan seçimleri çok başarılı.
Issız deniz, sakin bir kasabaya karşılık New York’un kalabalık ama romantik
sahneleri birbirine güzel paslanıyor. Net ve temiz görüntü gözleri
dinlendiriyor. Renk seçimi de gayet başarılı. Keşke diyorum kurgu da en az
bunlar kadar iyi olsaydı.
Mehmet Aslantuğ’un oyunculuğuna
diyecek yok. Onun bakışı, mimikleri; hatta duruşu bile her tür filme yakışıyor.
Arzum Onan bildiğimiz diğer rollerindeki gibi; kattığı yeni bir şey yok. Yan
oyuncular ise çok iyi seçilmiş. Küçük rolde olsa da Tarık Ünlüoğlu, Emre
Karayel, Gülenay Kalkan, Orhan Güner filme çok yakışıyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder