3096 Gün |
İnternette bile bilgilerine ulaşmakta zorlanırken, yaşanmış olaydan sinemaya
aktarıldığı için izlemeye koyuldum. Yönetmenliğini Sherry Hormann’ın,
senaristliğini Bernd Eichinger, Martin Moskowicz, Ruth Roma’nın üstlendiği
dram Türkiye’de şimdilik gösterime girmeyecek gibi duruyor. 111 dakikalık
Almanya yapımının baş rollerini Thure Lindhardt ve Antonia Campbell-Hughes
üstelenmektedir.
10 yaşındaki
Avusturyalı Natascha Kampusch, bir gün okul çıkışı işsiz Wolfgang Priklopil
tarafından sebepsiz yere kaçırılır. Bu esaret hiç tahmin edildiği kadar kısa
sürmeyecektir!
Öncelikle belirtmem gerekir ki filmi belli yaş üstü seyretmelidir. Zira Natascha Kampusch’un yaşadığı şiddet, cinsel istismar, hor görülme pek
yenilir yutulur cinsten değil. Neredeyse 24 saatini evde geçiren Wolfgang
Priklopil, bir okul çıkış günü gözüne 10 yaşındaki kızı kestirir ve kimsenin
göremeyeceği bir anda kaçırır. Kızı o kadar iyi ve güvenli (!) saklar ki evine
girip çıkan annesi ve büyük annesi dahi Natascha’dan haberdar olmaz. Sürpriz
bozan olmamak için daha fazla detaya girmek istemiyorum ama hikayenin bu
kadarlık kısmı dahi seyretmek için merak uyandırsın.
Senaryo sade
yazılmakla beraber yaşananlar hayli sert olduğu için diyaloglara veya kurguya
fazla dikkat gerekmiyor. Filmin teknik açıdan mantık hataları; daha doğrusu
kafa kurcalayan yönleri mevcut. Natascha’nın yaşadığı yer, aldığı nefes oranı,
hapsedildiği hücre mantığa birebir uymuyor. Gene de yaşattığı gerilim üst
seviyededir. Mekan, dekor, kostüm gibi detaylar çok göze çarpmıyor. Yönetmenlik
adına da Sherry Hormann’ın filme kattığı bir yenilik göze çarpmıyor.
IMDB’den 5.7
almıştır. Biraz daha fazlasını hak ettiğine inanıyorum. Gerçi çoğu ülkede henüz
gösterime girmedi ve girmesi de pek olası görünmüyor. Verilmek istenen gerilim
son dakikasına kadar yaşatılıyor. Eksiklikleri olsa da baş rollerdeki oyuncular etkili performans çıkarıyorlar. 1982 doğumlu Antonia Campbell-Hughes, bu
rol için hayli kilo vermiş. Hatta sağlık problemleri bile yaşamış. Rolün hakkını
vermiş mi? Modellik de yapan birine göre fena değil. O zayıflığı ve bakışı dahi
insanın kanını dondurabiliyor. Zaten işkence altında onca zaman yaşayan biri
hayatı görmeden, bilmeden nasıl davranabilir ki?
ilginç filme benziyor. adı ilgimi çekti ilk olarak duymamıştım bir de.. :)
YanıtlaSilKonunun kendisi seyirciyi çekmeyi başarıyor. Etkili bir yönetmen bu hikayeyi harika konsepte sokabilirdi.
Sil