Mandela: Long Walk to Freedom (Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol) (2013)

Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol

Hem Mandela’nın hayatını anlattığı için hem de Oscar’da en iyi özgün şarkı dalında aday olduğu için ekran başına geçmeme sebep olan Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol, Türkiye’de 28 Şubat’ta gösterime girecektir. 139 dakikalık dramın yönetmen koltuğunda Justin Chadwick oturuyor. Chadwick’i “The Other Boleyn Girl” filminden anımsayabilirsiniz. William Nicholson, Nelson Mandela’nın aynı adlı otobiyografisini senaryoya uyarlamıştır. ABD ve Güney Afrika yapımının baş rollerinde Idris Elba, Naomie Harris, Tony Kgoroge ve Robert Hobbs yer alıyorlar.

Küçük bir kasabada doğup büyüyen Nelson Mandela, avukat olma yolundayken siyasete merak salar. Irkının bir nevi lideri olmaya göz dikmiştir. Zira kendi özgürlüğü kadar onların da özgürlüğünü her şeyin önüne koyar; ailesinin bile! Lakin bu savaş hiç kolay olmayacaktır.

Yaklaşık 2 ay önce 95 yaşındayken ölen Nelson Mandela, dünya tarihine tesir eden liderlerden biridir. Özgürlük için girdiği mücadelenin üzerinden ne kadar geçerse geçsin, her zaman bilinecek ve anlatılacaktır. Nesilden nesile bilgi dağarcığı değişse de Mandela ismi hemen herkes tarafından bir amaç uğruna savaştığına dair bilinir. Peki, bu film Mandela’yı tanımak için ne kadar yardımcı oluyor? Mandela’nın otobiyografisinden uyarlandığını hatırlamak gerekirse ister istemez bir taraflık söz konusudur. Ancak, beni filmle ilgili rahatsız eden şey bu değil. Hayatı pahasına mücadele eden bir adamın biyografik filmi, yaşanılanları yüzeysel olarak anlatırsa beklentimi karşılayamaz. Kronolojik sırayla ilerleyip her şeyi filme katayım derken duygu ikinci plana atılmış. 70li yaşlarına kadarki dönemin tamamını anlatmak yerine ya siyasi ya özel diye ayrım mı yapılsaydı acaba? 27 yılı hapishanede geçen birinin özeli ne olabilir, o da ayrı bir muamma elbette. Ancak o kadar farklı açıdan ele alınıyor ki hayalimdeki Mandela’nın hayatı, beyaz ekranda can bulamıyor. Ülkesinin ilk siyahi başkanı olan birinden bahsediyorum sonuçta.

Filmi böyle eleştirmem kesinlikle onun kötü olduğunu düşündürmesin. Aksine, hayatını birçok parçasını iç içe göstermesine rağmen öğreniyorsunuz; hem de kendi yazdığı bir eserden. Bu yönden, kazandırdığı şeyler hayli fazla. Benim vurgulamak istediğim şey, Mandela’nın hayatını hiç bilmeyen birinin filmi izledikten sonra aklında kalabilecekleridir. Aynı şey Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatıyla ilgili çekilen filmler için de geçerlidir. Zira bu bünye Atatürk’ün alkol düşkünlüğünü vurgulayan film görmüştü.

IMDB’den 7.1, Rotten Tomatoes’tan 58 almıştır. Oscar haricinde Altın Küre’de en iyi erkek oyuncu ve özgün şarkı dallarında adaylıkları vardı. Filmle ilgili geri bildirimlerde Idris Elba’ya şapka çıkarılırken kurgu, senaryodaki huzursuzluklar öne çıkıyor. IMDB’nin yüksek notunun da zaten Elba ve diğer oyuncuların hayli etkili performanslarına istinaden verildiğine inanıyorum. Özgün şarkıda Oscar ve Altın Küre adaylığını fazlasıyla hak ediyor. Şarkıyı ayrıca dinlemelisiniz!

Gişesinin şimdiye kadar 21 milyon $ civarına ulaştığını düşünürsek sinema adına yönetmen Chadwick, seyirciye hislerini aktaramamıştır.