22 Temmuz 2014 Salı

Faces in the Crowd (Katilin Yüzü) (2011)

Katilin Yüzü
2011’de gösterime girmesine rağmen yeni rastladığım Katilin Yüzü, daha önce hiç duymadığım bir hastalıktan yola çıkarak seyirciyi germeyi hedefliyor. Yönetmenliğini Julien Magnat’ın üstlendiği 103 dakikalık ABD, Kanada, İngiltere yapımının senaryosunda Magnat’ın adıyla beraber Kelly Smith ve Agnes Caffin’i de görmek mümkün. 15 milyon $ bütçeyle çekilen suç, gerilimin baş rollerini Milla Jovovich, Julian McMahon, David Atrakchi, Sarah Wayne Callies paylaşıyorlar.

İlkokul öğretmeni Anna, bir seri katilin saldırısında ciddi hasar alır. Bu hasarın adı “prosopagnosia” yani yüz körlüğüdür. Artık sevgilisinin dahil kimsenin yüzünü hatırlamamaktadır. İşin kötü yanı şu ki katilin yüzünü sadece Anna bilir.

İdeal ve mutlu çift görüntüsü sergileyen Anna ve Bryce’nın hayatı, Anna’nın başına gelen felaket sonrası yerle bir olur. Seyirciyi kendine çeken, ekrana kitleyen de zaten bu felaketin ta kendisidir. Daha önce hiç duymadığım, duysam da belki inanamayacağım yüz körlüğü, gerilim türü için harika malzeme yaratıyor. Düşünsenize, sevgilinizi, arkadaşlarınızı, aile bireylerinizi gördüğünüzde tanıyamıyorsunuz! Üstelik her gördüğünüzde yüzleri tekrar tekrar değişiyor. Seri katilin yüzünü görüp de sağ kalan sadece sizseniz ve bu rahatsızlık sonrası da her an katilin sizi takip ettiğini düşünürseniz, vay halinize!
Bu denli etkileyici ve merak uyandırıcı bir senaryo girişi varken, yönetmen ve senaristler el birliğiyle 103 dakikanızı allak bullak ediyorlar. Genel mantık harika olsa da sürükleyicilik zaman zaman kayboluyor. Baş rolde yüz körlüğü olması gerekirken sıklıkla arka plana atılıp, gereksiz sahneler, karakterler ekleniyor. Gizemin daha ön plana çıktığı, ışık ve gölgelerin daha yoğunlaştığı sahnelerle 90 dakikada enfes bir film çıkabilirdi.

Hakkını yememek lazım ki tanıdığı, tanıştığı her adamı potansiyel seri katil sanması seyirciyi hayli geriyor. Her an her yerden katil çıktı çıkacak diye heyecanlandırıyor. Öyle bir an geliyor ki 4-5 dakika içinde kaç tane farklı adam gördüğünüzü sayamıyorsunuz. Lakin, bunun süresi çok uzun değil!

IMDB’den 5.7 alan filmin geri bildirimleri hayli az. Milla Jovovich’in adı da filmi öne çıkarıp, çıtayı yükseltemiyor. Zira kendisinin çok başarılı bir oyuncu olmadığını kabul edersek oyuncu kadrosu da filme bir şey katmıyor.


Spoiler’a girer mi kararsızım; gene de yazmadan duramayacağım. Yahu, yüzü görmüyor ve tanımıyorsun tamam ama sesi de mi tanıdık gelmiyor? İnsan sevgilisinin sesini anımsayamaz mı? Hastalığın beyinde yarattığı travma sonrası algıların değişebileceği gibi bilimsel bir  açıklamayı kabul edesim gelmiyor. Zira sebebi bu olsa, filmde yer almalıydı. Bunun gibi birçok mantık hatasıyla cebelleşip durdum. Daha fazla detay vermemek için yazmamak en doğrusu.


2 yorum:

  1. Filmin konusu cidden ilgimi çekti; ama resim altı yorumların ilgimi alıp camdan aşağı attı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu harika da uygulamada sıkıntılar var. Yaban ellerde harcanmış hikaye :/

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...