Çağan Irmak filmlerini yakından
takip etmeye çalışan biri olsam da “Tamam Mıyız?” gecikmeli olarak beni ekran
başına oturttu. Yönetmenliğini ve senaristliğini üstlenen Irmak, bu sefer
geçmişinden ve ailesinden uzak, farklı bir konuya değiniyor. Kasım 2013’te
gösterime giren dramın baş rollerinde Deniz Celiloğlu, Aras Bulut İynemli,
Sumru Yavrucuk, Zuhal Gencer Erkaya, Aslı Enver yer alıyorlar. 92 dakikalık
proje, Box Office Türkiye verisine göre 500.835 kişi tarafından seyredilip, 5
milyon TL civarında hasılat elde etmiştir.
Bedensel engeli nedeniyle hayata
küsen İhsan, bu durumunu muhtaç olduğu annesine belli etmemeye çalışır. Oysaki içinde fırtınalar kopar. Engelinin sebebini sürekli düşünerek hayallerine
kavuşamayacağını bilir. Annesine yük olmak ise onu daha da incitir. Heykeltraş Temmuz
ise tercihleri nedeniyle babasıyla hiç anlaşamamış ve evden ayrılmıştır.
Annesiyle gizli gizli görüşür. Sevgilisiyle ilişkisi çelişkilidir; iş ise aynı
yöndedir. İhsan ve Temmuz’un hayatı hiç beklenmedik bir anda kesişir ve en kötü
dönemlerinde ışık yeniden doğar.
Çağan Irmak filmlerinin
vazgeçilmez unsuru masalsı anlatım ve umut duygusu, Tamam Mıyız’da da ortaya
çıkıyor. Eğer hayata pembe çerçevelerle bakanlardansanız beğeniniz ortalama
üstünde olabilir. Gerçekçi yaklaşanlardansanız beklentiyi bulamama sıkıntısı
yaşanabilir. Zira ben beklediğimden daha alt seviyede bir filmle karşılaştım. Beni
en rahatsız eden durum hayli net çizilen karakterlerdir. Engelli İhsan, bakıma
muhtaçlığıyla birlikte annesini mutlu etmek adına neşeli görünmeye çalışır. Oysa
içi kan ağlar. Yoğun bir drama tanık oluruz. Diğer tarafta Temmuz, zenginliğin
içinde tercihleri nedeniyle zor bir dönemden geçer. Duygularını hayli yoğun
yaşar. Tabi hayata karşı tepkileri de aynı orantılıdır. Sevinci gözlerinde
çiçekler açtırırken, öfkesi tüm evi yıkan cinstendir. Bu iki basmakalıp karakterden
sonra her ikisinin anne babası göze çarpar. Babalar her zamanki gibi
duygularını ifade edemeyen, sert insanlardır. İkisi de kötü karakter olarak yerlerini alırlar. Anneler şefkatli, oğullarına düşkün
taraftadırlar. Onlar için dünyayı yıkabilirler. Bahsedilen 6 karakterin hiç
biri film boyunca sizi şaşırtmaz.
Çağan Irmak aslında şaşırtmayan bu karakterlerle size film sonu için sıklıkla umut vaat eder. Gel gitler zaman
zaman heyecan yaratsa da karakterlerin netliği tahminlerinize doğru sürükler. Sürpriz unsuru karakterlerle yok
olur.
Senaryoda sınıf ayrımı hayli göze
çarpıyor. Çağan Irmak bu durumu umut duygusuyla yok etmeye çalışsa da zengin
tarafın şımarıkça gösterilmesi, fakir tarafın ses çıkarılmayıp her şeyi
kabullenmesi sürükleyiciliğe sekte vuruyor. Bu kalıplaşmış sınıf ayrımını harmanlamak isterken
gerekli kurgu, ekrana yansıyamıyor.
Mekan, dekor, kostüm tasarımı
türüne göre başarılıdır. Seçilen müzik, şarkılar hayli etkili olsa da film
bittiğinde müzik çalışmaları aklınızda bir bütünlük oluşturamıyor. Karışık cd
dinler gibi hissediyorsunuz.
Filmin başarılı yönleri yok mu?
Elbette var. Öncelikle Çağan Irmak’ın kemikleşmiş kadrosu bu sefer yok. Genç ve
yeni bir ekip sizde merak uyandırıyor. Performansları hiç fena değil. Özellikle
dizilerden sinemaya geçiş yapmaları bir nevi onların sınavı oluyor. Sumru
Yavrucuk ve Zuhal Gencer Erkaya gibi tecrübeli oyuncuların yardımcı rollerde
olması, genç kadronun arkasını kolluyor ve size filmle ilgili güven aşılıyor.
Spoiler almayayım diye yazıyı okumadım; çünkü ben de daha izlemedim. Fakat, izleyenler genellikle beğenmediklerini söylüyor, senin fikrin de önemlidir benim için. Sence nasıldı? Genel olarak diğer Irmak filmleri ile karşılaştırdığında, tatmin etti mi?
YanıtlaSilYazıda spoiler yok ki. Diğer Çağan Irmak filmleri arasında en vasat olanı diyebilirim.
Sil